Paul Simon

“ku, ku , ku çu, misis rabinsın”

Hayal meyal... 8, 9 yaşlarında Burdur'dayım. Benden 7,8 yaş büyük komşumuz Abi'nin sinema sevgisi ve bana yaptığı hamilik ile kendimi her hafta sinemada buluyorum. Şehrin, benim hatırladığım tek sineması var. Ve galiba benim sinemaları filmlerden genelde daha çok sevmeme neden olan mekanlardan birisi burası. Zafer Mahallesi'nde olması vesilesiyle Zafer Sineması ismi yakıştırılan bir kilise. Sağır taş duvarların içerisinde dönen dünyayı dışarı bırakmayan, çocuk boyuna yüksek mi yüksek bir yapı. Ve hatırlayamadığım bir geçmişten beri dilime yapışan yegane ingilizce dize: “ku, ku , ku çu, misis rabinsın”. Ne zaman bu parçayı duysam gözümün önüne bu taş duvarlar, yüksek çatı, burnuma ise yamru yumru taş, toprak zemin üzerinde gezen eğreti tahta sinema koltuklarında otururken yapışan rutubet geliyor. Yıllar sonra tekrar izlediğimde şarkı ile o kilisede izlediğim “The Graduate” arasındaki bağlantıyı kurabildim.

Yaşı kırklarda olan bir çok kişinin yolu Paul Simon gibi büyük müzisyenlerle muhtemelen dolambaçlı da olsa kesişmiştir. Böylesine büyük müzisyenlere galiba siz gitmiyorsunuz, bulmuyorsunuz. Onlar sizi herhangi bir zaman içerisinde buluyorlar ve siz onlarla yaşamadığınızı zannetseniz de sizin hayatınızın bir parçası oluyorlar. Paul Simon 60 yaşının baharında İstanbul'a geliyor.

Simon&Garfunkel birlikteliğinin dağılıp Art Garfunkel ile ayrılmaları üzerinden 10'larca sene geçti.

Köklere ve kendi coğrafyalarının dışına da olabildiğince ilgili ikilinin Bridge Over Troubled Water, "Cecilia", "I'm A Rock" ve J.F. Kennedy suikastine atfen yazdıkları "The Sound of Silence" gibi parçalar kuşak çatışmasının beyaz bayrağı değil de nedir?

“Paul Simon”, “Graceland” gibi albümler olmadan müzik tarihinin yazılamayacağı albümlere tek tabanca imza attı. Bu sene “So Beautiful or So What” ismiyle singer-songwriter geleneğinin şahikalarından sayılacak bir albüm çıkardı. Müziğin ermişleri kategorisinde anıla gelen, fazlalarından arınmış bir vect halinin bu büyük müzisyenini canlı izlemek ömrümüze ömür katabilir ki uzun yaşamak kütlesi ağır yaşamak değil midir, tıp ki Paul Simon gibi. Hep beraber " And here's to you, Mrs. Robinson" demek için.

cemsorguç *Bu yazı Radikal Gazetesi / "iFestCaz" da yayınlanmıştır.